Çocuğunuzun konuşmasını destekleyin
Deneyimleri artırın: Bebekler önce kelimeleri hafızalarında depolarlar. Pek çok kelimeyi, kullanmaya başlamadan anlamaya başladıkları bir biriktirme dönemi yaşarlar. Dolasıyla çocuğunuzu mümkün olduğunca çeşitli ortamlara sokmak ve buralarda gördüğü yeni şeyleri ona anlatıp tanımlamak önemlidir. Örneğin; Süpermarket, oyun alanı, otobüs, kütüphane vb. yerlere gidebilirsiniz. Gördükleriniz hakkında basit bir dil kullanarak konuşmalısınız. Yeni yürümeye başlayan çocuğunuzun basit konuları öğrenmesini sağlayın. Düzenli olarak beş duyusunu uyarın. Çocuğunuza tanımları, bulunduğu ortamdaki renkler, desenler, sesler ve kokulardan söz ederek yapın. Böylece hem zihnini daha fazla uyarır hem de aklında kalıcılığını artırmış olursunuz.
Konuşun, konuşun, konuşun: Çocukların dili kullanması için anlamaları gerekir. Dili anlamak için de bir çocuğun, konuşmaları tekrar tekrar duyması gerekir. Kısacası çocuğunuzun konuşmasını sağlamak için sizin de bolca konuşmanız şart. Örneğin; Yemek pişirirken, havuçları keserken, çorbayı pişirirken, sofrayı hazırlarken ya da sabahları giyinirken
Her gün yüksek sesle okuyun: Resimli kitaplardan çocuğunuza okumak, durup her sayfadaki tanıdık resimleri göstererek hikayeyi desteklemek ve Kuş neredeymiş? gibi anladığına yönelik sorular sormak çok önemlidir.
Şarkı söyleyin, ritm tutun: Çocuklar müziği sever ve basit şarkılara dikkat ederler. Onlara çocuk şarkıları söyleyin. Şarkıların tekrar edilmesi çocukların kelime haznesinini gelişimine yardım edecektir. Dolayısıyla aynı şarkıları tekrar tekrar söyleyebilisiniz. Şarkıyla beraber alkışla ya da ayağınızı yere vurarak ritm turmanız da onu dahil etmek için güzel bir yoldur.
Erişkin kelimeleriyle konuşun: Bebeklerin ağzından basit ve tatlı sözcükler çıkar. Onların söyledikleri gibi konuşmak çok hoşumuza gider. Bebeksi kelimelerin yanı sıra her çocuğun kendine özgü kullandığı bir dil de vardır. Bazen çocuğun suya bıt gibi anlamsız kelimeler kullandığı bazı durumlarda aynı kelimeyi tüm ailenin çocuğa su için kullandığına şahit oluruz. Bu ortak bir dil oluşturuyor gibi görünse de çocuğun dili kullanma becerisini destekleyen bir tavır değildir. Ayrıca çocuklar, bizim kendi aramızda konuştuğumuzdan farklı kelimelerle onunla ilişki kurduğumuzu gördüğünde durum daha da kafa karıştırıcı bir hal alacaktır. Bunu için bütün kelimeleri olduğu gibi kullanmaya özen göstermeliyiz.
Sorular sorun: Yemeğini şimdi mi istiyorsun? ya da Hangi kitabı okumak istersin? Bana göster gibi. İstediği bir nesneyi hemen vermeyip neyi istiyorsun diye sorup onun söylemesi için zaman ve fırsat verin. Eğer cevap gelirse neyi istiyorsa onun adını siz de tekrarlayarak söyleyin.
Onu ödüllendirin: Çocuğunuz anladığınız bir kelime söylediğinde veya bir kitaptaki köpeğe parmağını uzatıp hav hav dediğinde onu tebrik edici sözler söylemelisiniz. Bu ödüller hiçbir zaman aşırı sevinç gösterileri şeklinde olmamalıdır.
Dil gelişimi, entelektüel yeteneğin bir ölçütü değildir. Dilin gelişiminde genetik etkenin önemi büyük olsa da evde çocuğa verilen bolca sözel uyarı, süreci hızlandırabilir. Eğer çocuğunuzun dil gelişiminin normalin gerisinde kaldığından şüpheleniyorsanız dil, gırtlak gelişiminin kontrolü için bir kulak burun boğaz uzmanına ve konuşma terapistine başvurabilirsiniz. Eken müdahale ile dil gecikmesi engellenebilir veya azaltılabilir.